Leuprolide (Lupron) Prostat Kanseri için Güvenli ve Etkili Bir Tedavi Midir?
İçerik
- genel bakış
- Prostat kanserinin tedavisi için ne kadar etkilidir?
- İlaç direnci
- Etkinliği izleme
- Muhtemel yan etkiler nelerdir?
- Tipik dozaj nedir?
- Doktorunuzla konuşmak
- Görünüm nedir?
- Diğer tedavi seçenekleri
genel bakış
Lupron, lüteinizan hormon salgılatıcı bir hormon (LHRH) agonisti olan leuprolid asetat için bir marka adıdır. LHRH, testislerde testosteron üretimini uyaran doğal olarak oluşan bir hormondur. Lupron LHRH'yi etkili bir şekilde bloke eder, bu nedenle vücudunuzdaki testosteron miktarını azaltır.
Lupron, testosteron ile güçlendirilen prostat kanserini tedavi etmek için kullanılan bir tür hormon tedavisidir.
Prostat kanserinin tedavisi için ne kadar etkilidir?
Erkek hormonları prostat kanseri hücrelerine büyümeleri ve yayılmaları için ihtiyaç duydukları yakıtı verir. Lupron gibi hormon tedavilerinin amacı, bu yakıtın kanser hücrelerini hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için mahrum etmektir. Bununla birlikte, Lupron prostat kanseri için bir tedavi değildir. Aksine, kanserin büyümesini ve yayılmasını yavaşlatmaya çalışır.
Lupron, prostat kanserinin herhangi bir aşamasını tedavi etmek için kullanılabilir, ancak genellikle tekrarlayan veya ilerlemiş kanserler için kullanılır. Amerikan Kanser Derneği'ne göre, cerrahi veya radyasyon istemeyen erken evre prostat kanseri olan erkeklerde, hormon tedavisinin dikkatli beklemeden veya aktif sürveyanstan daha etkili olduğuna dair bir kanıt yoktur.
İlaç direnci
Hormon tedavisine ne zaman başlanacağı konusunda bazı anlaşmazlıklar var. Hormon tedavisine daha erken başlamak, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilirken, kanserin daha önce ilaca dirençli olma şansı da vardır. Bazı erkekler için Lupron başlangıçta ilerlemeyi yavaşlatır, ancak daha sonra kanser dirençli hale gelir ve tedaviye yanıt vermeyi durdurur. Bazı kanser hücreleri, bol miktarda testosteron olmadan bile büyümeye devam edebilir. Bu nedenlerden dolayı, bazı doktorlar aralıklı tedavi önermektedir.
Tedavinin ne kadar süre devam edeceğini kesin olarak bilmenin bir yolu yoktur. Birkaç aydan birkaç yıla kadar her yerde olabilir.
Etkinliği izleme
Bu ilacın sizin için nasıl çalışacağını tahmin etmek zor. Doktorunuz, ne kadar iyi çalıştığını ölçmek için prostat spesifik antijen (PSA) seviyelerinizi izleyecektir. PSA, prostatta üretilen ve kanda dolaşan bir proteindir. Periyodik kan testleri yükselen veya düşen PSA seviyelerini izleyebilir. Yükselişteki PSA seviyeleri hormon tedavisinin işe yaramadığını gösterir.
Muhtemel yan etkiler nelerdir?
Lupron'u ilk kullanmaya başladığınızda, testosteron seviyelerinde geçici bir yükselme veya parlama olabilir. Bu, ilerlemiş prostat kanseri semptomlarını daha da kötüleştirebilir, ancak sadece birkaç hafta sürmelidir. Tümörlerinizin bulunduğu yere bağlı olarak, bu belirtiler şunları içerebilir:
- kemik ağrısı
- idrara çıkma sorunları
- üreter tıkanıklığı
- sinir semptomlarının alevlenmesi
- omurilik sıkışması
Adrenal bezlerden az miktarda testosteron gelir, ancak çoğu testislerde yapılır. İlaç testislerde testosteron üretimini kimyasal kastrasyon noktasına kadar baskılayabilir. Bu, bazı durumlarda ilaçların, testislerden cerrahi olarak çıkarılabildiği kadar testosteron seviyesini düşürebileceği anlamına gelir.
Lupron'un diğer potansiyel yan etkileri şunları içerebilir:
- enjeksiyon bölgesinde cilt reaksiyonu
- küçülmüş testisler
- sıcak basmaları
- ruh hali
- meme hassasiyeti veya meme dokusunun büyümesi
- erektil disfonksiyon veya cinsel dürtü kaybı
- osteoporoz
- kas kütlesi kaybı
- yorgunluk
- kilo almak
- kan lipitlerindeki değişiklikler
- anemi
- insülin direnci
- depresyon
Tipik dozaj nedir?
Hormon tedavisi tek başına veya diğer terapilerle kombinasyon halinde kullanılabilir. Diğer tedavilerden önce veya sonra da kullanılabilir.
Lupron enjeksiyonla uygulanır. Dozaj, bulunduğunuz duruma göre değişecektir. Doktorunuzun reçete edebileceği bazı tipik dozaj seçenekleri şunlardır:
- Enjeksiyon bölgesini değiştirerek günde bir kez 1 mg
- 4 haftada bir 7.5 mg
- 12 haftada bir 22,5 mg
- 16 haftada bir 30 mg
- 24 haftada bir 45 mg
Lupron almayı bırakırsanız, tekrar testosteron üretmeye başlayacaksınız.
Doktorunuzla konuşmak
Hormon seviyeleriniz dalgalandığında veya önemli bir düşüş olduğunda bazı değişiklikler yaşayacaksınız. Bunun hakkında önceden konuşmak iyi bir fikirdir, bu yüzden hazırlıksız yakalanmamanız gerekir.
Doktorunuza danışırken bu soruların bazılarını sormayı düşünün:
- Neden Lupron ile tedaviyi öneriyorsunuz?
- İlacı ne sıklıkla almam gerekecek?
- Kendim mi yöneteceğim yoksa kliniğe gelmem gerekecek mi?
- Çalışıp çalışmadığını ne sıklıkta test edeceğiz?
- Ne kadar süre almam gerekecek?
- Bir dozu kaçırırsam veya almayı bırakırsam ne yapmalıyım?
- Potansiyel yan etkiler nelerdir ve bunlar hakkında herhangi bir şey yapabilir miyiz?
- Lupron alırken kaçınmam gereken başka ilaçlar, takviyeler veya yiyecekler var mı?
- Çalışmazsa, sonraki adımlar nelerdir?
Görünüm nedir?
Amerikan Kanser Derneği'ne göre, prostat kanseri olan erkeklerde, hastalığı olmayan erkeklere kıyasla, beş yıllık göreli sağkalım oranları:
- Prostatın dışına yayılmayan lokal evre kanser için neredeyse yüzde 100
- Yakın bölgelere yayılmış neredeyse yüzde 100 bölgesel evre kanser
- Uzak bölgelere yayılmış uzak evre kanser için yaklaşık yüzde 28
Bunlar genel tahminlerdir. Bireysel bakış açınız yaşınız, genel sağlığınız ve tanı aşaması gibi çeşitli etkilere bağlıdır. Bu prostat kanseri nüksü ise, önceki tedaviler seçeneklerinizi şimdi etkileyebilir.
Doktorunuz Lupron ile tedavinizden ne bekleyebileceğiniz hakkında bir fikir verebilir.
Diğer tedavi seçenekleri
Leuprolide, Eligard markası altında da satılmaktadır. Lupron ve Eligard dışında, prostat kanseri için başka hormon tedavileri de vardır. Diğer prostat kanseri ilaçları hakkında daha fazla bilgi edinin.
Doktorunuz ayrıca ameliyat, radyasyon veya kemoterapi önerebilir. Hormon tedavisinin artık etkili olmadığı bazı durumlarda, bir kanser aşısı bağışıklık sisteminizi kanser hücrelerine saldırmaya teşvik etmeye yardımcı olabilir. Bunun sizin için bir seçenek olup olmadığını doktorunuza sorun.