Bir kişinin uyuşturucu kullanıp kullanmadığı nasıl anlaşılır: en yaygın belirti ve semptomlar
İçerik
- 1. Fiziksel işaretler
- 2. Davranışsal işaretler
- 3. Psikolojik işaretler
- Uyuşturucu kullanma riski en çok kimde?
- Şüphe durumunda ne yapmalı
Gözlerde kızarıklık, kilo kaybı, ani ruh hali değişiklikleri ve hatta günlük aktivitelere olan ilginin azalması gibi bazı belirtiler, bir kişinin uyuşturucu kullanıp kullanmadığını belirlemeye yardımcı olabilir. Ancak kullanılan ilaca bağlı olarak bu belirtiler değişebilir.
Bu nedenle, kokain gibi bazı uyuşturucular çoğunlukla davranışta değişikliklere neden olurken, esrar veya LSD gibi diğerleri, örneğin saldırganlık, depresyon, heyecan veya kötü ruh halinin ortaya çıktığı psikolojik değişikliklere neden olur. Ek olarak, hemen hemen tüm ilaçlar örneğin kırmızı göz, kilo kaybı veya titreme gibi fiziksel semptomlara neden olur.
Farklı ilaç türleri ve bunların vücut üzerindeki etkileri hakkında bilgi edinin.
1. Fiziksel işaretler
Tüm ilaçlar vücutta farklı şekilde kendini gösterir, ancak bunlar en yaygın fiziksel belirti ve semptomlardır:
- Gözler kırmızı ve aşırı gözyaşı ile;
- Normalden daha büyük veya daha küçük öğrenciler;
- İstemsiz göz hareketleri;
- Hızlı kilo değişiklikleri;
- Ellerde sık görülen titreme;
- Hareketleri koordine etmede zorluk;
- Yavaş veya değişmiş konuşma;
- Düşük gürültü toleransı;
- Ağrıya karşı duyarlılığın azalması;
- Vücut ısısındaki değişiklikler;
- Kalp atış hızı ve kan basıncındaki değişiklikler.
Buna ek olarak, düzenli olarak uyuşturucu kullanan kişiler de, örneğin, sürekli aynı kıyafetleri giymeye başlamak veya evden çıkmadan önce hazırlanmamak gibi imajlarıyla ilgili endişelenmeyi bırakma eğilimindedir.
2. Davranışsal işaretler
İlaçların beynin doğru işleyişi üzerinde güçlü bir etkisi vardır, kullanıcının davranışlarında ve hatta ifade ettiği duygularda değişikliklere neden olur. En yaygın değişikliklerden bazıları şunlardır:
- İş yerinde veya günlük aktivitelerde azalan üretkenlik;
- İşe veya diğer taahhütlere sık sık devamsızlık;
- Evde veya işte kolayca kavga başlatın;
- İçki içtikten sonra araba kullanmak veya riskli cinsel davranışlarda bulunmak gibi tehlikeli faaliyetlerde bulunmak;
- Sık sık borçlanma ihtiyacı duymak;
- Arkadaşlara ve aileye olan ilgiyi kaybetmek.
Bir diğer çok yaygın işaret ise, her zaman yalnız kalmak, evden ayrılmak veya arkadaşlarla birlikte olmak gibi aktivitelerden kaçınmak arzusudur. Genellikle bu anlarda kişi, kimsenin haberi olmadan ilacı kullanmaya dönmek için gerekli mahremiyeti hisseder.
3. Psikolojik işaretler
Bu tür işaretler, etrafta ne olduğuna dair algıyı değiştiren güçlü halüsinasyonlara neden olabildikleri için esrar, LSD veya ecstasy gibi bazı ilaç türlerinde daha belirgindir. Bu işaretler şunları içerir:
- Sebepsiz yere sürekli korku veya endişeli olmak;
- Kişilikte ani değişiklikler var;
- Günün bazı dönemlerinde daha heyecanlı ve hiperaktif olmak;
- Ani öfke veya kolay sinirlilik anları yaşayın;
- Günlük aktiviteler yapmak için daha az istek gösterin;
- Benlik saygısı düşük;
- Hayatın anlamının yitirilmesi;
- Hafıza, konsantrasyon ve öğrenmedeki değişiklikler;
- Bir tür şizofreni veya paranoyak fikirlerin gelişimi.
Bu değişiklikler aynı zamanda örneğin depresyon, bipolar bozukluk veya şizofreni gibi bazı psikiyatrik hastalıkların semptomları olabilir. Bu nedenle, değişikliklerin gerçek nedenini anlamak için kişiyi tanıyan bir doktora danışmak veya daha sonra kişiyi bir psikoloğa götürmek gerekebilir.
Uyuşturucu kullanma riski en çok kimde?
Her yaştan, cinsiyetten veya ekonomik durumdan insan bir uyuşturucuyu denemeye ve hatta bağımlı hale gelmeye cazip gelebilir. Bununla birlikte, uyuşturucu kullanımına başlama riskinin artmasıyla ilgili bazı faktörler vardır.
Bu faktörlerden bazıları; ailede uyuşturucu kullanma öyküsü olması, depresyon veya dikkat eksikliği gibi psikiyatrik bir bozukluğa sahip olma, bazı kişilerin bir tür uyuşturucu kullandığı bir grup arkadaşa sahip olma, aileden destek alamama hissi, uzun süre ilaçlara maruz kalmak, başkalarından baskı görmek veya erken tüketmek.
Ek olarak, uyuşturucular, örneğin travma sonrası stresten muzdarip olanlarda veya anksiyete veya panik atak geçirenlerde olduğu gibi gerçeklikten kaçması gerekenler tarafından daha çok kullanılmaktadır.
Şüphe durumunda ne yapmalı
Birinin uyuşturucu kullandığından şüphelenildiğinde, en önemli şey o kişiyle konuşmak ve şüphenin herhangi bir temeli olup olmadığını anlamaya çalışmaktır. Cevap ne olursa olsun, kişiye ihtiyaç duyulan her konuda yardımcı olmaya hazır olduğunuzu göstermeniz ve gerekirse uzman yardımı almanız önemlidir. Ergenler söz konusu olduğunda, ilacın vücutta oluşturduğu değişikliklerin yanı sıra yaşa özel değişiklikler de meydana geldiği için dikkatli olmak gerekir.
Kişinin uyuşturucuya zaten bağımlı olduğu durumlarda, yalan söylemeye çalışmak çok yaygındır, ancak yardıma hazır olmak gerçeğe ulaşmanın en iyi yoludur. Bu durumlarda, tek tedavi şekli bir rehabilitasyon kliniği veya SUS Psikososyal Bakım Merkezi (CAPS) gibi bir kabul merkezi aramaktır.
Çoğu durumda, bir arkadaşınızın veya aile üyenizin uyuşturucu bağımlılığını bırakmasına yardımcı olmak çok zaman, sabır ve şefkat gerektirir.