Şok nedir ve belirtiler nelerdir
İçerik
Şok durumu, travma, organ delinmesi, duygular, soğuk veya aşırı sıcaklık, ameliyat gibi faktörlerin neden olabileceği akut dolaşım yetmezliğine bağlı olarak hayati organların yetersiz oksijenlenmesi ile karakterizedir.
Tedavi edilmezse, şok durumu ölüme yol açabilir, bu nedenle, örneğin özellikle kaza geçirmişse, solukluk, zayıf nabız, düşük tansiyon veya göz bebekleri büyümesi gibi semptomların farkında olunmalıdır. Farklı şok türlerini bilin.
İşaret ve belirtiler nedir
Soluk, soğuk ve yapışkan bir cildi, zayıf nabzı, yavaş ve sığ nefes alma, düşük tansiyon, baş dönmesi, halsizlik, donuk gözler, sabit gözleri ve genişlemiş göz bebeklerine sahip bir kişiyi şokta tanımlayabilirsiniz.
Ayrıca bazı kişiler mide bulantısı, göğüs ağrıları, soğuk terleme yaşayabilir ve daha şiddetli durumlarda secde ve bilinç kaybına neden olabilir.
Bir kişi şok durumuna girdiğinde, bilinçli veya bilinçsiz olabilir, ancak her durumda, bir sağlık uzmanı tarafından belirti ve semptomların klinik gözlemi için önemlidir.
Olası nedenler
Şok durumu, büyük bir travma, ani organ delinmesi, bir darbe, sıcak çarpması, yanık, aşırı soğuğa maruz kalma, alerjik reaksiyon, şiddetli enfeksiyon, ameliyat, duygular, dehidrasyon, boğulma veya sarhoşluktan kaynaklanabilir.
Şok durumunda ne yapmalı
Kişi bilinci açıksa havadar ve güvenli bir yere uzanıp, örneğin düğme ve tokaları gevşeterek, kravat ve eşarpları genişleterek kıyafetleri vücuttan gevşetmeye çalışmalı, ancak aynı zamanda normal vücut ısısı. Ayrıca, yaklaşık 45º bir açıyla bacaklarınızı hafifçe kaldırmalı ve tıbbi acil durumu ararken onu sakinleştirmeye çalışmalısınız.
Kişi bilinçsiz ise, yan güvenlik pozisyonuna getirilmeli ve onu hastaneye götürecek olan tıbbi acil durumu aramalıdır. Yanal güvenlik pozisyonunun nasıl yapılacağını öğrenin.
Dahası, mağdura bilinçsiz bir şekilde asla içki verilmemesi önemlidir.
Tedavi nasıl yapılır
Tedavi, kişinin yaşadığı şokun türüne bağlıdır. Bu nedenle, hipovolemik şoka maruz kalırsanız, kanamayı durdurmalı ve kan hacmini artırmalı, damara sıvı vermelisiniz ve daha ağır vakalarda kan transfüzyonu yapmak ve dış yaraları tedavi etmek gerekebilir.
Kardiyojenik şok durumunda damar içine sıvı verilmeli, vazokonstriktör ilaçlar verilmeli ve daha ağır vakalarda kalbe ameliyat yapılması gerekebilir.
Nörojenik şokta, damardan sıvı verilmesinin yanı sıra kortikosteroid verilmesi de gerekli olabilir ve septik şokta kişinin nefes almada güçlük çekmesi durumunda antibiyotik ve ventilasyonla tedavi yapılır.
Anafilaktik şok antihistaminikler, kortikosteroidler ve adrenalin ile tedavi edilir, obstrüktif şok tıkanmanın nedeni ortadan kaldırılarak tedavi edilir ve hormonal dengesizliği düzelten ilaçlarla endokrin şok kontrol edilir.