Bilişsel çarpıtmalar: ne oldukları, ne oldukları ve ne yapmaları gerektiği

İçerik
- 1. Katastrofizasyon
- 2. Duygusal akıl yürütme
- 3. Polarizasyon
- 4. Seçici soyutlama
- 5. Zihinsel okuma
- 6. Yazı
- 7. Minimizasyon ve maksimizasyon
- 8. Zorunluluklar
- Ne yapalım
Bilişsel çarpıtmalar, insanların belirli günlük durumları yorumlamak zorunda kaldıkları, yaşamları için olumsuz sonuçlar doğurarak gereksiz acılara neden olan çarpıtılmış yollardır.
Birçoğu aynı kişide ortaya çıkabilen ve farklı durumlarda olabilmesine rağmen, depresyondan muzdarip kişilerde daha yaygındır.
Bu durumların tespiti, analizi ve çözümü psikoterapi seansları yani bilişsel-davranışçı terapi kullanılarak yapılabilir.

1. Katastrofizasyon
Felaketleştirme, kişinin diğer olası sonuçları hesaba katmadan gerçekleşmiş veya olacak bir durumla ilgili olarak kötümser ve olumsuz olduğu gerçekliğin çarpıtılmasıdır.
Örnekler: "İşimi kaybedersem, başka bir iş bulamayacağım", "Sınavda hata yaptım, başarısız olacağım".
2. Duygusal akıl yürütme
Duygusal akıl yürütme, bir kişi duygularının bir gerçek olduğunu varsaydığında, yani hissettiği şeyi mutlak gerçek olarak gördüğünde gerçekleşir.
Örnekler: "Meslektaşlarımın arkamdan benim hakkımda konuştuğunu hissediyorum", "Artık benden hoşlanmadığını hissediyorum".
3. Polarizasyon
Ya hep ya hiç düşüncesi olarak da bilinen kutuplaşma, bir kişinin durumları yalnızca iki özel kategoride gördüğü, durumları veya insanları mutlak terimlerle yorumladığı bilişsel bir çarpıtmadır.
Örnekler: "Bugün gerçekleşen toplantıda her şey ters gitti", "Her şeyi yanlış yaptım".
4. Seçici soyutlama
Tünel vizyonu olarak da bilinen seçici soyutlama, belirli bir durumun yalnızca bir yönünün, özellikle de olumsuzun, olumlu yönleri göz ardı ederek vurgulandığı durumlara verilir.
Örnekler: "Kimse beni sevmiyor", "Gün ters gitti".
5. Zihinsel okuma
Zihinsel okuma, diğer insanların ne düşündüğüne delil olmaksızın, diğer hipotezleri göz ardı ederek tahmin etmeye ve inanmaya dayanan bilişsel bir soyutlamadır.
Örnekler: "Söylediklerime dikkat etmiyor, çünkü ilgilenmiyor."
6. Yazı
Bu bilişsel çarpıtma, bir kişiyi etiketlemek ve onu izole edilmiş belirli bir durumla tanımlamaktan oluşur.
Örnekler: "O kötü bir insan", "O kişi bana yardım etmedi, bencil".
7. Minimizasyon ve maksimizasyon
Minimizasyon ve maksimizasyon, kişisel özellikleri ve deneyimleri minimuma indirmek ve kusurları ve / veya olumsuz yönleri maksimize etmekle karakterize edilir.
Örnekler: "Sınavdan iyi bir not aldım, ancak benimkinden daha iyi notlar vardı", "Kursu kolay olduğu için almayı başardım".
8. Zorunluluklar
Bu bilişsel çarpıtma, olayların gerçekte nasıl olduğuna odaklanmak yerine, durumları olması gerektiği gibi düşünmekten oluşur.
Örnekler: "Kocamla evde kalmalıydım", "Partiye gelmemeliydim".
Ne yapalım
Genel olarak, bu tür bilişsel çarpıtmaları çözmek için, psikoterapi, daha özel olarak bilişsel-davranışçı terapi yapılması tavsiye edilir.